İstanbul-BHA

Bakan Kacır, TSE’nin İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) standartlarına akredite olan dünyadaki ilk kuruluş olduğunu belirterek, “Enstitümüzün Gebze yerleşkesinde yer alan Türkiye’de Helal Akreditasyon Belgesi alan ilk laboratuvar özelliği taşıyan Biyogenetik ve Gıda Laboratuvarı; bilimsel ve teknolojik altyapısıyla helal ürün analizlerinde ülkemizde öncü rol üstleniyor.” diye konuştu.

Bakan Kacır, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda düzenlenen “Uluslararası Helal Uygunluk Değerlendirme Sempozyumu”na katıldı. Kacır, burada yaptığı konuşmada sempozyumun helal ekonomisine ve bu alanda yapılan çalışmalara önemli katkılar sağlayacağını söyledi. Helal ürün ve hizmetlerin yalnızca Müslümanlar için değil, farklı inançlara mensup bireyler için de giderek daha fazla tercih edildiğini belirten Kacır, konuşmasında şunları kaydetti:

HELAL EKONOMİSİ: Küresel helal ekonomisi; ölçeği ve kapsamı itibarıyla günden güne daha geniş bir tüketici kitlesine hitap eden, dinamik ve hızla büyüyen bir ekosistem konumunda. Helal sertifikalı kozmetik sektörü 80 milyar doların üzerinde bir ölçeğe sahip. Helal turizm pazarının büyüklüğü 250 milyar doları aştı. Yakaladığı güçlü büyüme ivmesiyle 2 trilyon dolarlık küresel helal gıda pazarının 2033’te 5 trilyon dolar hacme ulaşması öngörülüyor.

REKABETÇİ ÜRÜN: Helal ekonomisinin sunduğu fırsatları değerlendirerek, ülkemizi küresel helal ekonomisine yön veren lider ülke konumuna taşımakta kararlıyız. Bu anlamda ülkemiz pek çok avantaja sahip. Dünyanın en büyük 11, İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri arasında ise 2. büyük ekonomisiyiz. Ülkemiz; güçlü üretim ve teknoloji geliştirme altyapısıyla helal sektörünün farklı alanlarında tüketici beklentilerine cevap verecek rekabetçi ürün ve hizmetler sunma kabiliyetine haiz.

TİCARET KÖPRÜLERİ: Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, dünyanın dört bir yanında inşa ettiğimiz ticaret köprüleri arasında, bilhassa İslam ülkeleri ile kurduğumuz bağlar bizler için çok değerli ve çok kuvvetli. Dost ve kardeş İslam coğrafyası ile her geçen gün artan ticari ve ekonomik bağlarımızla ülkemizin küresel helal ekonomisindeki rolü gün geçtikçe artıyor.

KRİTİK ÖNEM: Sağlıklı işleyen bir helal ekonomisi hacmi oluşturmak adına helal sertifikasyonu kritik önem taşıyor. Bu doğrultuda, ülkemizde helal akreditasyon hizmeti sunmaya yetkili tek otorite konumundaki Helal Akreditasyon Kurumu’nu (HAK) Ticaret Bakanlığımız öncülüğünde kurduk. Ürün ve hizmetlerin sürdürülebilir, sürekli ve standart ölçekli yürütülmesi adına önemli adımlar attık.

İçişleri Bakanı Yerlikaya: “Gazze İçin El Ele” kampanyasıyla yardım eli uzatacağız – Birlik Haber Ajansı

ÖNCÜ KURUM: Nitelikli insan kaynağı ve gelişmiş laboratuvar altyapısıyla standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alanlarında öncü kurumumuz TSE, vatandaşlarımızın helal ürün ve hizmetlere ulaşmasında da ön safta yer alıyor. Tüketicilerin inanç ve değerlerine uygun ürün ve hizmetlere erişimi için Diyanet İşleri Başkanlığı ile koordinasyon içinde hareket eden Enstitümüz bugüne kadar 572 helal uygunluk belgesi düzenledi. Aynı zamanda gıda, kozmetik, temizlik ürünleri ve dezenfektanlar ile turizm başlıklarında İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) standartlarına akredite olan dünyadaki ilk kuruluş olma özelliğine de Enstitümüz haiz.

HAK BELGESİ ALAN İLK LABORATUVAR: Enstitümüzün Gebze yerleşkesinde yer alan Türkiye’de Helal Akreditasyon Belgesi alan ilk laboratuvar özelliği taşıyan Biyogenetik ve Gıda Laboratuvarı; bilimsel ve teknolojik altyapısıyla helal ürün analizlerinde ülkemizde öncü rol üstleniyor. Enstitümüz, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da helal ürün ve hizmet ticaretinin gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak için yoğun şekilde çalışmaya devam edecek.

HAKSIZ REKABET: Helal akreditasyonu konusunda gerek ülkemiz gerekse de diğer ülkeler nezdinde somut ve iyi niyetli adımlar atılmış olsa da; farklı ülkeler nezdinde helal sertifikasyon standartlarının bütünleşik bir yapıya sahip olmaması hem üreticiler hem de tüketiciler açısından güven ve şeffaflık konusunda maalesef bazı zorlukları beraberinde getiriyor. Ayrıca, dünya genelinde helal uygunluk değerlendirme alanında faaliyet gösteren önemli sayıda kuruluşun akreditasyon kuralları çerçevesinde çalışmalarını sürdürmemesi; helal pazarında haksız rekabete yol açabiliyor. Helal belgesinin güvenilirliğine zarar verebiliyor.

IFHAB: Bizler ‘helale halel gelmesin’ düsturuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye olarak, helal sertifikasyonunun küresel çapta standartlaştırılması, bu konudaki karışıklıkların ortadan kaldırılması ve birden fazla sertifikasyonla ilişkili maliyetlerin azaltılmasına yönelik çalışmaların destekçisi ve öncüsüyüz. SMIIC standartlarına göre faaliyet gösteren akreditasyon kurumlarına çatı örgütü vazifesi görecek “Helal Akreditasyon Kurumları İslami Forumu” (IFHAB) girişimini bu açıdan kıymetli görüyoruz.

STRATEJİK ORTAKLIKLAR: Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Malezya, Endonezya ve Pakistan’a ziyaretler gerçekleştirdik. Helal standardizasyon, helal sertifikasyon ve helal akreditasyon alanlarında yapılacak iş birlikleri ve stratejik ortaklıklar ziyaretlerde gündemin önemli başlıklarını oluşturdu. Sayın Cumhurbaşkanımızın büyük bir önem atfettiği helal sektörünün, ziyaretlerimiz vesilesiyle hayata geçirdiğimiz iş birlikleri neticesinde, bütünleşik bir yapıya kavuşacağına yürekten inanıyorum. Türkiye olarak, küresel pazarlarda güvenilen ve sürdürülebilir helal endüstrisinde payımızı ve belirleyici rolümüzü daha da güçlendirmek adına çalışmalarımıza Türk Standardları Enstitüsü, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Helal Akreditasyon Kurumunun güçlü iş birliğiyle devam edeceğiz.