Vatandaşlar, mahalli sanatçılara saygı duyduklarını ancak onların ve ekiplerinin de Türk milletinin değer sembolü olan, üzerinde Atatürk’ün resmi bulunan kağıt paralara özen göstermesi gerektiğini vurguladı.

Birçok vatandaş, paraların bu şekilde delinip tahrip edilmesini “görgüsüzlük” olarak değerlendirdi. Vatandaşlar, Kırıkkale’deki yetkilileri de bu konuda daha duyarlı olmaya ve sanatçıları uyarmaya davet etti.

Türk parasını tahrip etmenin, milleti ve değerlerini aşağılamak anlamına geldiğini belirten vatandaşlar, “Teber düğünü” adı verilen bu gelenekte görülen bu tür görüntülerin bir daha yaşanmaması için sanat camiasını da duyarlılığa çağırdı.

Kırıkkale ve çevresinde düğünlerde bahşiş geleneğinin kültürel bir unsur olduğuna dikkat çeken vatandaşlar, bunun usule uygun şekilde yapılması gerektiğini, Türk lirasının tahrip edilmesinin ise kanunen suç olduğunu hatırlattı.

Türk parasına zarar vermenin kanuni cezası

Türk lirası yalnızca bir ödeme aracı değil, aynı zamanda milli egemenliğin ve devletin itibarı açısından da bir sembol olarak kabul ediliyor. Bu nedenle Türk parasını tahrip etmek, yırtmak, yakmak ya da delmek gibi eylemler kanunen suç sayılıyor.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 197. maddesi uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti paralarını tahrif eden, bozan, değerini düşüren ya da dolaşımdan çekmeye çalışan kişiler hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adli para cezası öngörülüyor.

Ayrıca Merkez Bankası Kanunu ve ilgili mevzuatta da Türk lirasının itibarsızlaştırılması, herhangi bir şekilde tahrip edilmesi veya amacı dışında kullanılması yasaklanmış durumda.

Dolayısıyla, düğünlerde veya benzeri etkinliklerde Türk parasının delik açılarak takı malzemesi yapılması, yere serilerek çiğnenmesi ya da farklı şekillerde kullanılması hem saygısızlık hem de kanuni yaptırıma tabi bir suç niteliği taşıyor.