AZERBAYCAN-BHA

Cumhurbaşkanlığı kararıyla Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye Büyükelçi olarak atanan Prof. Dr. Birol Akgün, bazı internet sitelerinde yalan ve yanıltıcı haberlerin hedefi oldu. Türkiye Maarif Vakfı Başkanı olan Akgün, yolsuzluk iddialarıyla gündeme gelen Yunus Emre Vakfı’nın yöneticisi olarak gösterilerek kamuoyunda dezenformasyona yol açıldı.

Dezenformasyonun Hedefi Oldu

Bazı haber siteleri, yolsuzluk soruşturması açılan Yunus Emre Vakfı ile Birol Akgün’ü ilişkilendirerek, Akgün’ü vakfın yöneticisi olarak lanse etti. Oysa Akgün, söz konusu vakıfla hiçbir bağı olmayan, Türkiye Maarif Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı olarak bilinen bir isim.

Bu yanlış bilginin neden ve nasıl yayıldığı henüz netlik kazanmazken, kamuoyunda bu tür haberlerin oluşturduğu bilgi kirliliği tepki çekti.

Yunus Emre Vakfı ve Yolsuzluk İddiaları

Yunus Emre Vakfı, geçtiğimiz dönemde yolsuzluk iddialarıyla gündeme gelmişti. Soruşturmada, vakıf yöneticilerinin 6 paravan şirket üzerinden sahte faturalar düzenleyerek yolsuzluk yaptığı iddia edilmiş ve zarar miktarının 300 milyon TL’yi aştığı belirtilmişti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada, vakıf yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklanmış, 3 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Soruşturmanın ardından Yunus Emre Vakfı Başkanı Şeref Ateş görevden alınmıştı.

Irak heyeti, Elazığ Belediyesi müzelerini ziyaret etti – Birlik Haber Ajansı

Prof. Dr. Birol Akgün Kimdir?

Prof. Dr. Birol Akgün, Türkiye’nin önde gelen akademisyenlerinden ve siyaset bilimcilerinden biridir. Eğitim diplomasisi ve uluslararası ilişkiler alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Akgün, Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı olarak dünya genelinde Türk eğitim değerlerini tanıtmaya yönelik önemli projelere liderlik etmiştir.

Azerbaycan’ın Bakü Büyükelçisi olarak atanan Akgün, Türkiye’nin dış politika vizyonunda etkin bir rol üstlenmeye devam etmektedir.

Kamuoyuna Çağrı

Kamuoyunda yayılan dezenformasyonun, Prof. Dr. Birol Akgün’ün Azerbaycan’daki büyükelçilik görevi öncesinde itibarını zedelemeyi amaçladığı düşünülüyor. Doğru bilginin yayılması ve bu tür yanıltıcı içeriklerin önüne geçilmesi için dikkatli olunması çağrısı yapıldı.