ANKARA-BHA

ASO ve MOSFED ev sahipliğinde düzenlenen “Mobilya Sektör Buluşmaları” panelinin açılış konuşmasını yapan AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, mobilya sektörünün ustalık ve emek ile bütünleşerek kültürümüzü yansıttığını, ülkemizin kalkınması için ihtiyaç duyulan bir sektör olduğunu vurguladı.

“Ankara, mobilya sektöründe vazgeçilmezimiz”

Ankara’daki mobilya sektörünün önemine değinerek kentin yalnızca ‘memur kenti’ olmadığının altını çizen AKK Başkanı Yılmaz, “Ankara, mobilya sektöründeki vazgeçilmezimiz. 1950’li yıllardan bu yana hikayemiz ve 30 milyar dolar üzerindeki ekonomimizle, 2 milyona yakın üniversite mezunu insan kaynağımızla 170 bin yüksek lisanslı, 50 bin doktoralı bireyimizden tutun da 1 milyon 800 emekçi nüfusumuza bakarak sadece memur kenti olmadığımızı anlatmama gerek yok” dedi

Kentte kenetlenerek mobilya sektörüne sahip çıkılması gerektiğini ifade eden Halil İbrahim Yılmaz, “Biz sektör mensupları, kent ahalisi olarak mavi yakanın 2 bin 300 Euro’ya tabi olduğu bir ekonomide felakete giderken, birbirimize mahkumuz ve deneyimlerimizi paylaşmaya mecburuz. Bu bir jest değil, mecburiyettir. Birbirimizi boğmayacağız” diye konuştu.

“Mobilya sektöründeki ihracat, Türkiye’nin kurtuluşu

Mobilya sektöründeki ihracat rakamlarını da değerlendiren Yılmaz, sektörün ülkemizdeki önemine şu sözlerle dikkati çekti:

“Bu sektörün yarısı ihracat yapıyor. 45 bin üreticinin 20 binin ihracat yaptığı bir ekonomi Türkiye’nin kurtuluşudur. Bu sektör bizim cari açığımızı kapatacak yıldızlar topluluğudur. Biz gol atan milli takım futbolcumuza ilanı aşk yapıp kutsadığımız gibi, mobilyacılarımıza ilanı aşk yapıp kutsamadığımız, baş tacı yapmadığımız müddetçe bir arpa boyu yol alamayız. Gelenekle, akılla, mantıkla, tasarımla dünyadaki bütün tüketicilere ulaştırdığımız, 5 gün büyükelçilik gibi çalışan, kültürü dünyaya enjekte eden bir sektörün ne kadar önemli olduğunu dağa, taşa, birbirimize anlatmadığımız müddetçe yol alamayız. Gelecek yüzyılda kaybolacak sektörden birisi değildir mobilya sektörü.”

“Geleneksel sektörle yeniden örgütlenmediğimiz müddetçe felaketle karşılaşacağız”

Yılmaz, geleneksel meslek ve sektörlerin rağbet görmesinin öğrencilerin mesleki eğitimlerinden sektöre atılmalarına, ev gençlerinin istihdamından cari açığa kadar birçok konuya çözüm odaklı katkı sunacağını vurgulayarak, “Hayatın bu kadar içinde kalan ve her alana tasarım tarafıyla destek veren, gelecek yüzyıllarla ilişkilendirilecek mesleğin mensuplarının utangaç olması bizim kaldırabileceğimiz bir durum değildir. Biz geleneksel sektörlerle, doğal ürünle, tarımla, mobilyayla, tekstille en iyi bildiğimiz alanla yeniden örgütlenip cari açığı kapatıp, ön almadığımız müddetçe felaketle karışılacağız” diye konuştu.

Mobilya sadece bir eşya değil, aynı zamanda kültür ihracatı

Yılmaz, “Gidemediğin yer senin değildir; bu bazen gönüldür, bazen de mekândır” sözüne alıntı yaparak konuşmasını şöyle tamamladı:

“Mobilyanın eşya olmadığını, kültür ihracatı olduğunu dünyadaki bütün insanlara aktaracağımız bir çağrı olduğunu ifade etmek isterim. Dünyada 150 ülkeye dizi satan bir ülkenin senaryosuna mobilyayı, tasarımı koymak zorundayız. Bu emeği kültürün içerisine sokmak zorundayız. Genç nüfusumuzu iş hayatına sokup, mobilya sektörünü bir popüliteye yakalayabileceğimiz bir mesleki örgütlenmeye davet ediyorum.”

Dr. Fatoş Karahasan moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Markalaşma ve İhracat” başlıklı panelde; Ekonomi Danışmanı Dr. Bader Arslan, İç Mimar ve Tasarımcı Ece Yalım ve Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Ünaldı panelist olarak yer aldı.

CHP’li Manavgat Belediyesi’nde yolsuzluk operasyonu: Altın ve döviz bulundu – Birlik Haber Ajansı

ASO Zafer Çağlayan Meclis Salonu’nda gerçekleşen programa, AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz’ın yanı sıra; ASO Başkanı Seyit Ardıç, TİM Başkan Vekili ve MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, ASO Başkan Yardımcıları Mete Çağlayan ve Ercan Ata, AKK Başkan Yardımcısı Ceren Anadol, AKK Yürütme Kurulu Üyesi Anıl Serin, sektör temsilcileri ve çok sayıda sanayici katıldı.

İzmir’de 2 polisin şehit edildiği saldırıda 27 gözaltı

İçeriği Görüntüle