ANTALYA-BHA

Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Antalya’nın fethinin 818. yılı kutlamaları kapsamında Antalya Fetih Sempozyumu geniş katılımla başladı.  Açılış oturumunda Prof. Dr. Haşim Şahin, Antalya’nın Fethi ve Türk Tarihi Açısından Önemi isimli konferans verdi. Antalya’nın Fethinin 818. yılı kutlamaları kapsamında Antalya Valiliği, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi iş birliğinde “Antalya Fetih Sempozyumu: Antalya’da Tarih, Kültür, Dil ve Edebiyat” konulu sempozyumu düzenlendi. Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen sempozyumun açılış törenine Antalya Valisi Hulusi Şahin, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Büşra Özdemir, Antalya İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tarık Hekimoğlu, Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cengiz Toker, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurşen Adak, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.

BUGÜNÜN OTOBANLARI NEYSE O GÜNÜN AKDENİZ ROTALARI DA AYNI ŞEY

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Antalya Valisi Hulusi Şahin, “İlk defa bizi Akdenizle buluşturan Melikşah. Melikşah Antakya civarlarında ilk defa Akdeniz’i görünce atını denize doğru sürüyor. Kılıcını 3 kere denize sürüyor. Bir avuçta toprak alıyor onu daha sonra babasının yani Alparslan’ın mezarına götürüp döküyor. Akdeniz’in ne kadar önemli olduğunu o an farkında. Akdeniz biliyorsunuz batı dillerinde orta deniz olarak tanımlanıyor. Orta deniz Romalılar bizim deniz dermiş bizim ve gerçekten bütün antik çağ ve orta çağ tamamen Akdeniz’in etrafında buluşmuş. Bugünün otobanları neyse o günün Akdeniz rotaları da aynı şey. Bütün ticaret ve ekonomi Akdeniz’de büyüyor.” dedi.

DENİZE SAHİP ÇIKAMAZSANIZ TOPRAKLARINIZA DA SAHİP ÇIKAMAZSINIZ

Şahin, “Biz ne diyoruz? Akdeniz diyoruz niye? Çünkü Türkçede yönlerin renkleri vardır. Doğu gök, batı ak, kuzey kara, güney kızıl. Yani Akdeniz aslında batı deniz demek bizim için batıdaki deniz. Akdeniz’i ne zaman biz hakimiyetimiz altına alıyoruz. O zaman imparatorluklarımız devletimiz kalıcı hale geliyor.” şeklinde konuşan Şahin, “Denize sahip çıkamazsanız topraklarınıza da sahip çıkamazsınız. İşte o yüzden gök vatan diyoruz. O yüzden mavi vatan diyoruz. Bunu ecdat da söylüyor. Eğer Akdeniz’e hakim olmazsanız. Denizlere hakim olmazsanız aslında dünyaya da hakim olamazsınız. Kendi topraklarınızda da hakim olamazsınız. Akdeniz o açıdan gerçekten çok kritik, sadece iktisadi olarak değil, hakimiyet açısından da bizim için çok kıymetli.” ifadelerini kullandı.

SELÇUKLULAR İLİMLE, SANATLA, ADALETLE GELDİLER

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Bugün, Türk milletinin tarihindeki önemli dönüm noktalarından birini, Antalya’mızın fethedilişinin 818. yıldönümünü büyük bir coşku ve gurur içerisinde kutlamak için toplandık. Antalya’nın fethi, yalnızca bir askeri zafer değil, bir vizyonun, bir inancın ve bir medeniyet anlayışının sonucuydu. Selçuklular bu topraklara yalnızca kılıçla değil, ilimle, sanatla, adaletle geldiler. Onlar surları aşarken ayrılıkları, düşmanlıkları ve her türlü kötülüğü de aşarak insanların gönüllerini fethettiler. Onların medreseleri, dünyaya yön veren bilim insanları yetiştirdi. Mimari eserlerle birlikte bir kimlik de inşa ettiler.” dedi.

ASIL FETİH, GELECEĞİ İNŞA ETMEKTİR

Rektör Özkan, “Antalya’nın fethi, askeri bir zaferin ötesinde bir medeniyet inşasının başlangıcıydı. Antalya’nın fethinin 818. yılını kutlarken, bu şehri fetheden iradeyi, burada inşa edilen medeniyeti ve bize bıraktığı mirası çok daha derinlemesine anlamamız gerekiyor. Tarih geçmişin hikâyelerini anlatırken aynı zamanda bugüne ve geleceğe yön vermeyi de öğretir. Tarih, ona anlam katanlar sayesinde yaşar. Eğer bizler, geçmişi sadece hatırlamakla yetinirsek, onu yaşatamayız. Ama onun ruhunu alıp bugüne taşır, yeni fetihler yaparsak, işte o zaman gerçek anlamda bir mirasın taşıyıcısı oluruz. Sizler geçmişin mirasını taşırken, geleceği de şekillendirecek olan nesilsiniz. Bu sempozyumda, Antalya’nın fethi üzerine konuşurken aslında kendimize çok daha büyük bir soruyu sormamız gerekiyor: Biz bugün hangi fetihleri gerçekleştireceğiz? Biz bugün, nasıl bir gelecek inşa edeceğiz? Çünkü fetih, sadece toprak kazanmak değildir. Asıl fetih, zihinde ve gönüllerde başlar. Asıl fetih, geleceği inşa etmektir.” şeklinde konuştu. Rektör Özkan, düzenlenmesinde emeği geçen tüm akademisyenlere, organizasyon ekibine ve katkı sağlayan herkese teşekkür etti.

BİLDİRİLERİ BİLİM DÜNYASINA KAZANDIRIYORUZ

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Büşra Özdemir, “Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak şehrimiz için önem arz eden bu bilimsel etkinliğe destek olmaktan mutluluk duyuyor ve bu kıymetli çalışmaları kalıcı hale getirmek adına büyük bir özveriyle her yıl sempozyum bildirilerini kitaplaştırıyoruz. Aralık ayında yayınladığımız beşinci kitabe ile Antalya hakkında önemli bir külliyat oluşturulmasına katkı sunduk. Bugün kullanacak bildirileri de yıl sonuna kadar altıncı kitapta toplayarak bilim dünyasına kazandırmayı hedefliyoruz. Bu değerli akademik çalışmaların Antalya’nın tarihine, kültürel mirasına ve geleceğine katkı sağlayacağına yürekten inanıyor. Sempozyumu gerçekleşmesine büyük emek harcayan akademisyenlerimize, araştırmacılarımıza ve katılımcılara teşekkür ediyorum.” dedi. 

ANTALYA FETİHNAMELERİ SERGİSİ AÇILDI

Antalya’nın fethinin 818. yılı anısına Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından hazırlanan Antalya Fetihnameleri Sergisi düzenlendi. Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşim Şahin, Antalya’nın Fethi ve Türk Tarihi Açısından Önemi isimli konferans verdi.

GÜN BOYU ANTALYA OTURUMLARI DÜZENLENECEK

“Uluslararası Antalya Fetih Sempozyumu: Antalya’da Tarih, Kültür, Dil ve Edebiyat” konulu Sempozyum çerçevesinde 3 oturumda alanında uzman isimler, Selçuklu Dönemi Antalya’sı, Osmanlı Dönemi Antalya’sı, Milli Mücadele ve Atatürk Dönemi Antalya’sı, Cumhuriyet Dönemi Antalya’sı, Antalya’da Selçuklu ve Osmanlı Mirasının İzleri ve Antalya Üzerine Gözlemler oturumlarında katılımcılara değerli bilgiler aktaracak.