Doğanın korunması hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu önemli konuda öncülük etmek, Eber Gölü Yaşasın Platformu olarak verilen mücadeleye parlamentoda ve parlamento dışında katkı sağlamak, ayrıca konunun hem yerelde ve ulusal düzeyde duyurulması ve kamuoyu oluşmasının sorunun çözümünde önemli bir adım ve destek olacağına inanıyoruz.

Çiftçiyi yaşat ki, devlet yaşasın diyoruz, çünkü gerek zirai don ve kuraklık gerekse artan tohum, gübre, ilaç ve mazot fiyatları çiftçimizi yaşayamaz hale getirmiştir. Çiftçilik, hayvancılık yapmak ülkede nerede ise yapılamaz hale gelmiştir. İktidar fakir fukaranın, işçinin, köylünün, emeklinin değil, ülkenin %10 unu teşkil eden faizci, rantiyeci ve devletten beslenen bir avuç zenginin iktidarı haline gelmiştir. O yüzden çiftçiyi yaşat ki Devlet Yaşasın diyoruz.

“Çiftçiyi yaşat ki devlet yaşasın. Emekliyi, asgari ücretliyi, dar gelirliyi yaşat ki devlet yaşasın. Uyuşturucudan, kumardan, enflasyon canavarından insanımızı kurtar ki devlet yaşasın. Ve son olarak tekrar ediyorum: Eber Gölü Yaşasın, doğa yaşasın, insan yaşasın.” ifadeleriyle konuşmasını tamamlayan Akıncı, Eber Gölü’nün kurtarılması için topyekûn bir dayanışma gerektiğini vurguladı.

Katılımcılar, gölün kurumasına ve çevresel tahribata karşı farkındalık yaratmayı amaçlayan etkinlik sonrası Eber Gölü çevresinde incelemelerde bulundu.