ANKARA-BHA

Avrupa Birliği (AB), Suriye’ye uyguladığı tüm ekonomik yaptırımları kaldırma kararı aldı. Karar, Brüksel’de düzenlenen AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından açıklandı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, toplantı sonrası sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bugün Suriye’ye uyguladığımız ekonomik yaptırımları kaldırma kararı aldık. Suriye halkının yeni, kapsayıcı ve barışçıl bir Suriye inşa etmesine yardımcı olmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

SURİYE’DEN TEŞEKKÜR MESAJI

AB’nin kararına ilk resmi yanıt Şam yönetiminden geldi. Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği’ne bu önemli karar için teşekkür ediyoruz. Bu adım, ülkede güvenlik ve istikrarın yeniden tesisi sürecine katkı sağlayacaktır” dedi.

ABD’NİN ADIMINI TAKİP ETTİ

Avrupa Birliği’nin bu kararı, geçtiğimiz hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Washington’un Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırdığını duyurmasının ardından geldi. İki büyük aktörün arka arkaya aldığı bu kararlar, Suriye’nin uluslararası sistemle yeniden entegrasyon sürecine girebileceği yönünde değerlendirmelere neden oldu.

AB, Suriye’de 2011 yılında patlak veren iç savaşın ardından Esad rejimine yönelik ağır ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlamıştı. Yaptırımlar kapsamında rejimle bağlantılı çok sayıda kişi ve kuruluşa seyahat yasağı ve mal varlığı dondurma gibi bireysel yaptırımlar uygulanmış, petrol ithalatı, savunma sanayisine yönelik ürünlerin ihracatı ve bazı altyapı yatırımları da kısıtlanmıştı.

Kars KYK Voleybol Takımı Türkiye Şampiyonasına katıldı – Birlik Haber Ajansı

AB ayrıca, bankacılık, enerji ve ulaşım gibi stratejik sektörleri hedef alarak rejimin finansal kaynaklarını sınırlamayı amaçlamıştı. Şubat ayında bu yaptırımlar “askıya alınmış” nihai kararın duruma göre verileceği belirtilmişti.

AB yetkilileri, alınan kararın “geri döndürülebilir” olduğunu ve Suriye’deki gelişmelerin yakından izlenmeye devam edileceğini ifade etti. Karar, hem insani yardımların kolaylaştırılması hem de Suriyeli mültecilerin geri dönüş sürecinin desteklenmesi açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.